MUAMMA
Verse 1
Yine kızarıyor sigaramın ucu
Görünmüyor hayallerimin ucu bucu
Haydi ver sevinci,hüznü bir bebek gibi kollarıma
Sular dök beni bekleyen yollarıma
Ben birazdan yolcuyum
Yeditepenin etrafı misk-i amber rahiyası
Yanımda güzeller güzelinin has salihası
Şu içimde yılların bıraktığı atıklar
Ve bana eşlik eden binlerce ses var, Kısılmasınlar onlar!
Ey Yolcu dostum!
Ayakların rehberindir senin dostun soğuk esen yellerdir
Tüm insanlık senin gözünde eldir.
İçecek suyun gözlerinden taşan seldir.
Bu ödenecek bedeldir.
Gücümün yettiğince öcümün ağırlığınca sözümün kuvvetince çabalarım.
Gidilebilecek en uzun yollara kendimi hazırlarım
Bu mecazlardan geçip en hakikiye gidelim
Cemaliba kemale seyredelim
Nakarat
Ulaşılacak saadete kaç kapı daha var
Açtım açtım kapıları girdim
Bomboş evlere vardım
Yardım lazım bana şansım yaver
Sanmaa,Hiç hoş değil gördüklerim ammaa
Emin değilim herşey muamma
Verse2
Ortalarında biyerlerdeyim ömrün bana göre
Belki yarına varmam mucize
Şu anın değeri varya diğerlerinin değersizliğini anlatmamam garya
Zamana göre değişir değişmeyecek sandığın (Kastr!)
Oyun ve sanki hiç sona ermeyecek sandığın
Aynı ılık çorbaydı oysa ekmeğini bandığın
Duydukça soğur herşey soğudukça ölür ateş
Kovdukça varır şeytan,vardıkça kişner küheylan
Ve sonbaharda ölmekte kış canlanırken
Ve ilkbaharda terketmekte yaz efillenirken
Biri ağlayarak başlar hayata rahmetlen
Bir veda eder gülmeyi öğrenmeden.
Bu aciz benzetmeler olmasa bakacak aynam olmazdı
Kendini görebileceğin başka bir yer varmıydı (Söyle!)
İnsan kadar kendine güvenen bir aciz görmedim
İnsan kadar nankörünü bahsettiğiniz kedilerde bile görmedim
Ben hayatı terazimde tarttım arazimde güneşe yüzümü dönüp yattım
Oysa güneşi bile söndürdü üzüntüler
Neyse boşver deyip arkalarına bakmadan yürüdüleeeer.
Nakarat
Ulaşılacak saadete kaç kapı daha var
Açtım açtım kapıları girdim
Bomboş evlere vardım
Yardım lazım bana şansım yaver
Sanmaa,Hiç hoş değil gördüklerim ammaa
Emin değilim herşey muamma
HEP TAARRUZ VAR
HEP TAARRUZ VAR
Verse1
Bi güne daha el salladım,giden gitti
Ve o günün şahitleride gayıba karıştı
Ben düşünmek işin içinden çıkamadm heeç
Bir düş kurdum bin düşündüm düştüm ben!
Düştüğüm rüküş düşlerden düşe düşe bi hal oldum ben!
Var gücümle savaşıp çatışmaktayım.
Yabancılık çekerek alışmaktayım
İşte onlar yaban insanlar
İşte onlar meyvelerime sapanla taş atanlar
Ağızları lahım filleri kahverengi
Bulunamaz Sago’nun dengi
Beni anlaman için gerek biraz bilgi
İlim ilim demek kendini bilmek demek
Hayat demek değildir sabah,öğle,akşam yemek yemek
Bilekle gelen emekten yemekse hüner demek
Bunun için savaş gerek !
Nakarat
Hep taarruz var
Hep zarar muharrebelerime katıl bak,
Kolaymı,zormu hayatım
Ummadığım taşlar başımı yarar
Budur maruzatım
Ey zaat-ı pakım süphaniyem ilhamına muhtacım
Dayanmak davranmaktan zor
Verse2
Son sözün yetmeyeceği yer mahşer
Haylazlık eden şaşar beşer takıntılarını eşer
Yaptıklarını eker ve kaderle yanyana ekip biçer
İnsan hiç bi zaman tek değildir
Ayakkabılarını istikametime çevir ki yürüdüğün yollar doğru olsun
Ki isabet edesin ki isabetsiz giden öylece gider
Yolu bitmezki giderde gider giderler
Haydi başlasın cefa bu şarkıyla ödenir vefa
Azla gerekir ittifak yoklukla sürer dermiş sefa
Günde kaç kez görevini edersin ifa’a Ruha gerek şifaaa
Ah bu ruhum yordu içimdeki esef
Ve tenimde açtığı çiçek gibi sedef
Hüzün kabuğu içine çekiliverdi keş’ef!
Dışarıda karanlık içimde gizli pertev!
Nakarat
Hep taarruz var
Hep zarar muharrebelerime katıl bak,
Kolaymı,zormu hayatım
Ummadığım taşlar başımı yarar
Budur maruzatım
Ey zaat-ı pakım süphaniyem ilhamına muhtacım
Dayanmak davranmaktan zor
AŞK YOK ARTIK
AŞK YOK ARTIK
Verse 1
İznim olmadıkça alamazsın bendekini benden. Eğer ki alsan hesap sorar bendeki senden. Böyle sorgu sual beklerken adliyetten. Ne çıkar planladığın çirkin art niyetten? Bu miskinlik keyfiyetten. Hali vakti yerindelikten. Her şey günlük gülistanlık olacak olsaydı gerçekten imtihan olmazdı! Gelişi güzel doğar, büyür, ölürdük. Alimler olmasaydı biz şuanda kördük. İnsan öyle yaradılış ki; düşünür, taşınır, hamle yapar. Sorgusuzca başına buyruk doğrularını savunuyorsun, yanlış fikirlerden yanlış bir sen yaratıyorsun (sen). Sen abartıyorsun rahat yaşamla sapıtmayı. İstanbul üstünden geçmiş bırak kendini korumayı. İyiden iyiye bakıyorum da yoldan raydan çıkmışsın. Tenine dokunan ellerden bir koleksiyon yapmışsın aferin! O yataktan bu yatağa yatıp takılıp sızmışsın, bu zihniyetle aşı yorgan altlarında aramışsın aferin! Akrep ateş çemberinde harekiri yaptı sahiden, pozitif olana dek negatifim kuzen. Erkek alana dek istediğini sanarsın ki Romeo, ne diller döker de teslim olur kapana Juliet. Kadınlar hassas ve hisli, dilekleri içlerinde gizli, hatırla işi bitince kaç Romeo gaddarca gitti? Kadın olmak zor bu kadar acımasızlık sürerken. Hemcinslerim abazanlıktan oduncasına yanarken. Taksim fuhuş yuvası, partiler karı kız kazan ederken. Koleksiyona yeni bir bebek ekle sabah güneşi doğarken!…
El bebek, gül bebek bu yaşına kadar geldin. Düşünsene bir it heriften sertçe tekme yedin. Geceye aşkla vardın, sabaha yabancı uyandın. Bil ki sonraki gün başka bir bayanla atılacaksın (yeah). Kadını kandırmaksa amaç alayınız yalancı. Kapında köpek olan işi bitince yabancı. Tuzağa düşeni iplemez, yeni bir avı kovalar avcı. Sen karar ver bu olayda kim hakim, kim savcı? Erkeklerin elinin kiri, kadının boğaza geçirin ipi. Var mı böyle adalet kesin ikisinin de boynunu. Tez helak edin iblisin hile dolu bu oyununu. Uyandırın dünden kalma uyuya kalmış yorgunu…
Nakarat x2
Aşk yok artık, kalmamış bu devirde.
Deme vardır, hak yeme ara bul. (Ara bul, ara bul, ara bul, ara bul…)
Aşksız olsun, kalbim neşe dolsun deme bu ne fena bir hatadır!
Kastır (Deme lan), Kasva (Deme lan).
Kastır kasva, kastır kasva, kastır yeah…
ATEŞDEN GÖMLEK
ATEŞDEN GÖMLEK
Verse 1
Benim bir sırrım var açıklanmayacak kadar sır. Bundan çıkar hır. Patlamalar vuku bulur, dert kahır. Sırdan geçer dilim olsa hali der diken. Bilmez bilen nadan olur ben ben iken. Ya söylersen kim anlar? Söylemezsen bağlar gamlardan ağlar. Bu yıpranışla dağılır bütün. Doymaz SaGo yakar tütün. İçindeyim bu oyunun büsbütün. Hayatıma musallat oldu şöhret, ün. Karıştı yarınım, bitti dün. Tedirgin bugün… Topla, çıkar nedir sonuç? Her kıyasla dilime değer. Bıçağa ait keskin uç. Kimdir suçlu, kimde suç? Öylesine kibirli ki biber yakmadan bırakmaz rahat. Yarası ağır dilimin bulamıyorum kapatacak bant! Üzerime gelin bakın dinamit bağlı gövdeme. Yaklaşanı uçururum uçurtma misali pimden iplerle. Fesatlar kapıma vardılar ellerinde güllerle. İşlerine gelmediğimde saldırdılar aynı güllerin dikenleriyle! Vurdular siyah güllelerle…
Nakarat x2
“Giy ateşten gömlekleri bir bir yansın üzerin! Ve dahi”
Kır topraktan çömlekleri zaten tedirgin halim (Ve dahi)
Bir benim bir bendim ve bir kendim ortadayım
Bitmez derdim bu hal beni yer bitirir bildim…
Verse 2
Aklıma gelen başıma geldi. Başım yarıldı, aşım soğudu, yine iştahsızlık elinde oyuncak etti açlığımı. Artık kartopu oynamak istemiyorum ellerim dondu. Türlü saklambaç oyunlarından gözlerim yoruldu. Nerdesiniz güven abideleri (he) cesaret haylazları? Gösterin bana altmış ikiden tavşan yapan hokkabazları . Belirleyin karşımda durabilecek tüm küfürbazları. Demirden mızraplarla kırdım sazları. Deştim böğrümden kıyamadığım hazları. Verin bana yazları… İlahi merhamet sarayı; Ya Hannan! Sensin Rana, sensin Mana, sensin Rahman, sensin Canan! Ruhum işgalden kurtulmaz, vatan infilak eder alev ateş volkan, hislerim kırıklar. Püskürüyor üzerime lav! Kıvılcım korlar! Elimdeki bir avuç dolusu su ile sönmez bu yangınlar. Ben bir sırra sahibim, hayat uykusuna yatmış. Ben çok dosta sahiptim, güvensizlik içine batmış. Şahit oldum birileri mutluluğu parayla kapmış!..
Ateşten gömlekler
Topraktan çömlekler
Ne maymundan geldin
Ne de seni getirdi leylekler
Sagoya kulak ver
İki sıfır sıfır sekiz elveda eder
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder