Kötü İnsanları Tanıma Senesi (KİTS) 2008
VESSELAM
1.Bölüm
Şu baş belası dilimi kesin !
Zilimi çalsın serzeniş, içime dolsun hüzüntü
Süreklilik ne zor bir iş..
Perişanlık, pişmanlık çekilmesi en güç dertmiş . .
Sabır tüm sıkıntıların anahtarıdır, doğrudur
Düş kırıklıklarım sonucu ruhum yorgundur
Ağaçlarımdan pişmanlık meyveleri sarkıyor . . Haydi topla !
Gözlerimden uyku çalanı ara ve bul patakla
Gönlümün dipte kalan kısmında arşivlenmiş onca yara
Yılan ve akreplerle dolu içinde bulunduğum yuva
Birileri haddini bildirmeli ölüm okuna kafa tutan kalkanlara
Yaptıklarından sebep yapacaklarına hazırlıklı
Sago yüzün sadık köpek cüzün kedice pazarlıklı
Lan bi sen mi kaldın tek akıllı ?
Bu tarla mayınlı ! Ummadığın yer tuzaklı vesselam.
Nakarat
Dil ateştir biraz suyla söndürülmesi mümkündür
Tırnaklarını aşındıran, çözemediğin bu kör düğümdür
Üzgünümdür hayli vesselam
Vuslatım gelmez mihman
Beklerim..
Gurbetteyim ne edeyim?
2.Bölüm
Sen gözümde dikensin bana hoş bir gül gerek
Düşüncelerin yüzüne vurmalı. Buna adam gerek !
Lakayıtın hedefi olursa harcanan bir yığın emek
İçinde şeytan himayede o sen değilsin o an demek
Kum saati döner, akan zaman saçlarımı söker
Nursuz bir yüz meyvesiz bir ağaca benzer, gülüver
Taş yerinde ağır - ağır, ağır gazla diyarımdan
Ey iştahı maymun nefis çekil gıyabımdan
El emeği mahsulünden geçin yunus
Dalaletin delaleti olmak neyime desturun !
Sorularınızın cevaplarını bakışlarımdan bulun . .
Silahlarımın acılarını kurşunlarımdan sorun
Elbiselerin kibir kokulu kalbinin içi fesat dolu
Fikir - zikir aynı anda bitirir okulu
Fark edilmez sandığın komik iblis oyunu
Ezelden beridir ona elini veren kaptırmıştır kolunu ! . .
Nakarat
Dil ateştir biraz suyla söndürülmesi mümkündür
Tırnaklarını aşındıran, çözemediğin bu kör düğümdür
Üzgünümdür hayli vesselam
Vuslatım gelmez mihman
Beklerim..
Gurbetteyim ne deyim?
GÖLGE HARAMİLERİ
varabildiğin yere kadar var..!
var var var...!
1.Bölüm
Akar sular dönmez geri tıpkı gençliğim gibi,bebekti ceninin ergeni,bir erdi büyümüş meyvesi.
Sakal bıyıkla geride kaldı Yunusun hamlık evresi,sivilce,akne katledildi soldu yüzümün güneşi.
Ve çivisi düşmüş tablolarda bir resimdi kendisi,kükreyen şu gökyüzüde kuşun kilitli kafesi
Tersi döndü güvenin ansızın belirdi dostun hilesi,fincan kahve içtim kursağımda kaldı telvesi.
Kırıştır yalan kahpesi,baştan akıl alır ya cilvesi.Yıkar,geçer bir dostun düşmancasına hamlesi.
İki boy aşmış ihanetin ki kat`i yok bahanesi,hayrından umutsuzum getirme bari şerrini.
Ve hepsi aynı yolda yolcu onca bedenin kellesi,meydan önüne dizilecek ve alınacak ifadesi.
Dualar olmasaydı kim kovardı kalleş iblisi? kalbim ak da pak da desen yüzünden yansır pisliğin.
(Nakarat)
Altın harflerle yaz mahlasımı.Halvetim kasvet,kem gözlere şiş!...
Cadü ya herru!.. ya merru!.. kaf-kef, gölge haramilerine bir selam çak!..
Abile patladı,demlenir simam,nüşinrevandan handan ummmam ben.
Ahu-yi felek mum,ben şamdan.Düşmez kalkmaz bir Allah`tır uyan!..
2.Bölüm
Sago sus!...husus derin çukurda içine sin,pusu kuran huşu içinde gözlerinde kin belirgin.
Vay senin şu kindar halin.Hin pilanların var hin.Cenin büyüdü savaşa girdi silahlarımı bana verin.
Yardan sarkıttığın dostlarından kaçının ipini tuttun ? Onlar güldü,sen somurttun.Kalbinde kaç gül kuruttun?
Hatıralarından yüzde kaçını unuttun? senin adını anmamak şartıdır dostluğumun.
Rap ten olma gökyüzünün güneşi sago bu benim yüzüm.Gölgeme sığınır mana özüm,hicran çölüne düştüm.
Yüz pınar yaş akıtsın gözüm.Kendi başıma öğrendim,kendim büyüdüm.Dudaklarımla gömdüm.
Sanma şahım herkesi sen sadıkane yar olur. Herkezi sen dost mu sandın belki ol ağyar olur.
Sadıkane belki ol al alemde serdar olur,yar olur ağyar olur serdar olur didar olur.
(Nakarat)
Altın harflerle yaz mahlasımı.Halvetim kasvet,kem gözlere şiş!...
Cadü ya herru!.. ya merru!.. kaf-kef, gölge haramilerine bir selam çak!..
Abile patladı,demlenir simam,nüşinrevandan handan ummmam ben.
Ahu-yi felek mum,ben şamdan.Düşmez kalkmaz bir Allah`tır uyan!
SAHİBİNİN SESİ
1.Bölüm
Elbet bir gün başı dönecek dünyanın dönmekten.Ağzının suyuna batmışlar için henüz saat erken.
"Ben bir ağacım yeşermekte dallarım ya" derken,yere düşen yapraklar ayrılmakta gövdemden.
Dünya rehavette,gözleri dalıp gitmekte,herkez kendince bir masumluk serüveninde.
Ruhum vücud karavanında,ölüm düz gidince ileride,yaptıklarım peşimde gerilerimde.
Son pişmanlık sabaha varmaz bir karanlı,nefsinin dişleri kalmamış seni dişlemekten yazık.
Belki sana göre ben delirmiş ve sorunluyum,,ben senin varmak istediğim o yolun sonuyum
Sağım-solum-önüm-arkam zaman illetiyle sarılmış.Yanlız adanın ortasında saçım sakala karışmış.
Ufaklıklar arsızlaşmış.Beden saksınızda edep çiçekleriniz sararmış.
Nakarat !
Bıkmışım her gün aynı teranelerden ben.Bir-iki yalancı ve sahtekar.Yoldan saptıran imtihanlar.Kana kana
kanıyorlar bak!...
Sağım-solum-önüm-arkam gafil,hüzün kuyusuna gark olur aciz,içim acı sahibi meçhul herkez,bu sahibinin sesi
merkez!...
2.Bölüm
El katipse kalp hakimdir.Bak bu alıma gelen kaçıncı dize.Bak bu kaçıncı aykırılık rap fakirhanesinde.Bir lokma bir
hırka..
Tavsiyeye uyanlar tavsiyeyle yaşarlar.Gözlerim 10 senedir akan durmaz hıçkıran şelale,
elimde aynı hararetle yanan rap'ten meşalei,izin vermez deliyağız gözle görülen işgale,sözlerimden yüzümü gör
bak eşgalime!...
Sıkıntı sıktığın zaman patlayan sivilce.Düşünmelisin sivilce,enine boyuna bütünce.Beter eder düşünce.
Diz kapakların kanar düşünce,iblis dalga geçer kananla sertçe.Ben baktıkça ağaçlara,kalbimin kuşları konmak
ister dallara.
Önceden inanırdım ne yazik ki fallara.Onlarla yitirilen sahipsiz yıllara derken "elveda" bir dize daha karala...
GÖRDÜKLERİME İNANMAM GEREK
ne güzel bir hava, sago kaf kef kaf kef
merhaba!
bendeniz sagopa kajmer ,pesimist kötü adam
evet ta kendisi işte o benim
boş oda bom boş bom boş bom boş
herşey yerli yerinde, herşey burda
microfonum burda. ses 1-2
boş bir kağıt bomboş ve mikserim ve sözlerim.
anlat! mak lazım
anlatmam lazım anlatmalıyım ben her zaman
anlatmam lazım anlatmalıyım ben her zaman
evet anlatmam lazım anlatmam lazım her zaman bu benim hayatım.
sago go go alalalala
1.Bölüm
Hüner süsüm, bilgim madenim,aklım canım,
göz bebeğimden gerek öğrenmen
bak bana doyasıca hayat eli sopalı bir öğretmen.
Siyah saç ak defterle geldin,
ak saç siyah defterle gidiyorsun.
Sen uyurken gülistanda ben diken üstüne yatmış acıyorum
derdim kadar olsaydı kuvvetim, benimle başedemezdi kasvetim
kendini iyi bilen kötülere ne yararki benim iyiliğim.Kurudu iliğim
uzak değilki malum sırrım feryatıdımın menzilinden
ne olur iyi bir haber gönder en tezinden
kulaklarım dilimin müşterisi ezelden
dediler Yunusa bal dudaktan acı kelamlar etme.Demesi hayli kolay
yaşamayanın bu dertle
Yunus çıkan fırtınada beli kırılan çiçek
Nakarat
Gördüklerime inanmam gerek ama nasıl olacak bana biri bunu anlatsın !...Külahıma anlatsın !...
Sevdiklerime kavuşmam gerek ama nasıl olacak bana biri bunu anlatsın !...Külahıma anlatsın !...
2.Bölüm
Heder olan yürekleriniz gem almamakta.
Hebadır onca sevgi cümlesine kanmışlığın leşleri,
birbir geçmişe mazi
Söyle çokmu önemli ikili yaşanmış mazi.
Azimle unutup sadakatle geleceğe emin ol
Başta zor gelir adım atılmış her yol, her yol!
ilişkiler yine tenha,münzevi raplerime bir hamlede verdim fetva
yağmuru kara çeviren hava, kolaysa çık ava burası çorak ova.
mahlasımın anlamı; kaf dağının kaf'ı ve ölü kefeninin kef'i
en güzel kuşlar benim ellerimden yedi en güzel yemi.
yürüdüm koşa koşa. boşa sallar küreğini deryada küçük balık,
büyük balıkların hepsi salık, güçsüze yazık.
(doğru dersin bree!...)
Nakarat
Gördüklerime inanmam gerek ama nasıl olacak bana biri bunu anlatsın !...Külahıma anlatsın !...
Sevdiklerime kavuşmam gerek ama nasıl olacak bana biri bunu anlatsın !...Külahıma anlatsın !...
BEYABAN
1.Bölüm
Kuşkularıma bir kuş kondu,saçlarımda kış soludu.Hınç kuruttu mutluluğunu,tırs bu kez bu hırs sorunlu.
Hayat zulümlü,kader oyunlu.Kim yerlerden toplayacak sürgün kader yorgununu ?…
Her işte bir hayır ve her hayırda bir de şer yatılıdır.Terim işimin kanıtıdır.Peynirimde gözü olan karga,kanatların
elimle kırılır,üzüntülerimi paketlesinler söyle fiyatı kaç mangır ?…
Kırık hayaller kaç satır ? Bana küfreder gözlerin dudakların yardım yalvarır,hırslarınızın yıprantısı yüzlerinizden
yansır,benden firârî bu sır.ben yapmadan önce kendi gölünde salını batır !…
Günahlarımı taşıyanın adı hamal değil,melekti.Saflığında lekeydim,af buyur zaman bir hayli geçti.Yunus şıkkı seçti,
3 yanlışım bir doğrumla çekti gitti.Bütün hikayem burda bitti.
Nakarat
Beyâban,bağıranın yaşı gözümün,özü bednam salmış hüzünümün yüzü gülsün.
Ahvâlim suskun,dokunan bana mendil tutsun.
Beyâban,fırtınan beni kavurur,gözyaşım kum olur dağılır kumuna tozuna karışır
Biraz merhamet eyle…etme…eyleme….
2.Bölüm
Yüreğimin tel örgüsünü paramparça eden haydut,hâin çelmesiyle pusuda bekler,yüzüme bakar nemrut.
Sedâmla gecenin örtüsünü yırttım dilini tut.Şüphelerim seslendikçe geçilemeyecektir benim hudut.
Bak,güneş parlaklığıyla yüce,deniz dalgalarıyla ulu.Heybetimin rüzgarıyla söğütçesine titredi rabbin kulu ,göğe
açılan iki elimin bil ki birdir yolu.Mikrofon icâdoldu,elim yazdı,vurdum sağlı solllu.Öldürme gözlerini görünce beni
sîmamı belle !…
Lisanım benimle koç,kül yutmaz hile.Bir beyitte çift sille.Bile bile gülümse.Ağırbaşlı bir dille mürekkep yalar bu
dede.
Uykusuz geceyle aşka dal,tam ortasında uyuya kal.Bu acımasız hayal bir kabusun esiri ve kör topal.
Kendime verdim emri,kim çekerse çeksin resti.Başı dönük divânenin âvâre gezer hisleri.
BEN HÜSRANA KOMŞUYUM
Benim sermayem çift el artı çift göz,
Karamsardan varan harbi doğru söz,
Acılarımsa köz..
Ah bu benim sisli yollarım,
Vay benim körpe ellerim,
Kara saçlı başım, dara düştü yarım.
Bazen bıktım, aslen yıkıldım,
Ve daldım derinlere, sığdan yıldım,
Beni toplasan otuz şirin yıldım,
Sabreden dervişin muradına vardım.
Bitmez kaderin uzun yolu,
Gidilemez tek binekle,
İçine sinmiş korkak çocuğu ileri doğru itekle,
Burada beklemekle sanma kalıcısın ya pekte,
Bak kaç milyar insanın yaşam bayrağı direkte.
Bu ses benim, dinle dinle dinle..
Uygunsuzca gidişlerin yolunu kesen haydut benim.
Bildiklerimden eminim, yaptıklarıma kefilim,
Gidenlerime vedayım, gelenlerime mihirim.
[Nakarat]
Denedim olmadı, çabalarımın sonu nihayete varamadı,
Ben hüsrana komşuyum, yolları gözler mensubum.
Uykum kaçtı, iflasın eşiğine battı bu suçsuz gözlerime,
Hesabım ağırdır, vardır şerrim de velakin kalanım hayırdır.
Bilmelisin yolunu bulman çok basit ve bedava,
Yapmamalısın bunu dava,
Sana dostum diyenler var ya, alayı hava.
En sert tekerlekler bile birgün mutlak kaçırır hava,
Hey gel yanaş!
Yaşın kaç? Hımm..
Yolun azını gitmişsin,
Tecrübe demek kalpte kalan izdir yanılma,
"Çok bildim"lik yaparsan çok düşmüşlük yaşarsın,
"Yok derdim"lik yaparsan dert görünce saparsın.
Elindeki ölümlü para, ev mülk taki vücut,
Rab cömertliğinde asla koymamıştır hudut,
Can yakmak pahasına mı icat oldu barut?
Ben gülüp selam ederken simaları nemrut.
Ben bu uğurda çok yoruldum, olsa zor da içim rahat.
Ruhum buruk, yüzüm sanık görsem hor da durum ortamızda,
Her şey açık meydanda..
Kaç kişi felci tattı iyi ve kötü arası cereyanında?
[Nakarat]
Denedim olmadı, çabalarımın sonu nihayete varamadı,
Ben hüsrana komşuyum, yolları gözler mensubum.
Uykum kaçtı, iflasın eşiğine battı bu suçsuz gözlerime,
Hesabım ağırdır, vardır şerrim de velakin kalanım hayırdır
SONUMUZ YAKIN MESAFE
İçinden geleni kağıda dök boşalsın ilham yağmuru Gezinsin ruhum derin sularında yunus mağduru ümit varem düzelir belki belimin kamburu duru göz yaşlarımın parıldar tenimde ruhum. Çeşmi Siyahım nedir bu derdin kirpiklerine saklanırsın görünmek istedikçe saklanırsın yaklaştıkça harlanırsın harlandıkça sızlanırsın yıkılmadan sallanırsın .Sen dünyaya aydan yakınsın ben dünyanın sırdaşıyım sen dünyalık rüyaların uykusundasın ben dünyalık kabusların bunalımlarındayım sonumuz yakın mesafe.Bak gönlümün etten sarayı kandan harabe mutluluğumuu tehdit eder duyduğum her hurafe insan üzgün taife yarın bayram dünüm arife kaldıramayacağım yükleri almadım hafife bana asla dostluktan bahsetme kendi inandığın yalanlarla aks etme iblis her gözün göremediği hain kelle o kelleler kopmadan doğar olacaktır hile.
Yalvarışım bahtıma güvenimden herşey kendiliğinden içimdeki minik çocuk titrerken belki gün gelir aldanırım.sabır çile çektikçe dile bile bile attığın her adımım gelecek dile
bugünden mi yarınını satın aldın korkarım sonumuz yakın mesafe
Sana neden bahsetmemi istersin hanım kızların iz bırakmadan yürüdükleri karlı yollardanmı cemiyet aleminin ayaklarını kapan kapanlardanmı orta okul çocuklarının ellerindeki renkli haplardanmı Bunuda çok şükür Deme yıllar sonra olanlardan ötürü yüzüne tükürürse ufak çevir bebe geçmişin kahrı yakar bağırı demedi deme insan oğlu herşeyi deviremez bir bilekle .Bu şehrin ışıkları gün geçtikçe loşlaşmakta erkekler hemcinslerinden hoşlanmakta yasaklar izdivaçta örfe ters düşenler rövaçta tavşanların aklı havuçta ne kaldı avuçta .Taa derinlere kadar kadar yolu var ateşten terlik giydirirler beynin fokurdar zebaniler homurdar et ile kemiğin sonu alevden murdar
..
Sago kafkef sonumuz yakın mesafe Beyler Bayanlar merdivenden kayanlar
DÜŞENİN DOSTU OLMAZ
İlham al bu sözlerin sahibi bir Hamal varlığı hayal kahramanı olmak istediğim bir masal var düşündükçe sulara batar benim sal kader beni sal.Marifetle erir gönlüm Gördüm benim benim gören gözüm parçalar ya gönlüm avuçlarımda göğe doğru tuttuğum dualarım ve ömrüm yetmez dilemeye özrüm . Bak bataklıklar üzeri ne kadar da parlak bakta gör burdan her tarafta güzel yüzlü tuzak gökyüzü ne kadar yakın arşı Azam ne kadar uzak kendine yaptıkların ve kattıkların ne kadar vasat .Evet bu bir aşk şarkısı evet bu bir kalp ağırısı evet bu namelerde yanan var en derinden ah bir bilsen içimdeki alevi bir görsen .Yanlız harbin çocuklarını taşladınız öldüler sapanla avlanan kuşlar can çekişerek öldüler.Gözler ayrı düşeni dudaklar cümleden düşürdüler düşenin dostu olmadı hiç.
Düşenin dostu olmaz bunu böylece bildim inanmasam olmaz
Ölüm allahın emri ankebutta belli emre tutuşturdu sago en güzel delili delillerim ve deliliyim Beni Bu yaşıma getirdi sen köşene çekil düşün seni bu hale neler bitirdi.Başta tertemiz sudur yaradılış gün geçtikçe karmakarışır durgun sular ani bulanır ilk başlarda suya bakarsan ayı ve güneşi saf görürsün sonra güneş gider ay kalır üzülürsün .Düşmanın buzunda donmaktansa dostun güneşi yaksın içime alınan her nefes soluk yeniden yaşama dönmek gibi kefene sarılı tütüne benzerim uçar dumanım aniden uçar bu ruh bedenden . Bu ruh bedenden uçar geride kalanlar açar çarkıfelek yaman döner ben solar sen açar onlar kalır sen göçer menzilimiz farklılaşır çok geç olmadan açıl gözüm açıl ..
YAKIN VE UZAK
1.Bölüm
Ben yakın sen uzak, ya sen yakınlarımda ben ırak,
Masiva bırak direk bileklerimden.
Rayihamı miske bezemek elzem, ben sözümden dönmem.
Aynalarımı çatlattım ben, darmadığın tuzla buz oldu içim,
Lakin ucuz atlattım ben.
Ya sen; terazilerce altın yüklenmiş gibisin,
Ah sen bir bilsen..
Keşke bilselerdi; herkesin tek hakkı var,
Ömrü altın sepeti sanma, sepete konulan,
En sonunda ruhsuz bir ceset olur sonunda.
Beklediğin bir medet olur dünya,
Ölüm üzerinde bir iki anlık misafirdir ömür.
Bu neşenin sonudur elbet derin bi baş ağrısı,
Kahkahalar bugün senin, peki ya bundan sonrası?
Gün geçer ve dost göçer; azdır yandaş sayısı,
1 Ocak kışında gözün uzaktan izler mayısı.
Nakarat
Ben yakın sen uzak, ya sen yakınlarımda ben ırak,
Ansızın sızım yakardı en derinden.
Sana her kavuşmam elzem,
Ben bu yangını söndürmem.
Herkesin tek hakkı var,
Hem halime sorsalar anlar, beni yangın paklar.
Kor alır canım ağlar yetmez binbir ah..
2.Bölüm
Burası misal ülkesi masal misali bizler hayal kafilesi,
Her daLım çiçeklerim annesi.
Ver bana beni geri kendimden kaldım beri.
İçim hasret yeri küheylan kaldı bi kemik bir deri.
Bir nefisle yıllar aldı kavgam, Kulak deldi argom,
Yeni bir umut kapına vardı Sagom.
Nasihatimin yanında hafif kalır domdom,
Neden her gece kafan zom, ateş barut misali sonun bom!
Ben yakın sen uzak ya sen yakınlarımda ben ırak,
Ne yol katetmeliymişim meğer düşümden,
Yakınlarında olmak istemedir içten, feryadıma gizlendim.
Herkesin tek hakkı var,
Hem haLime sorsalar anlar, beni yangın paklar.
Kor alır canım ağlar, yetmez binbir ah..
Nakarat]
Ben yakın sen uzak, ya sen yakınlarımda ben ırak,
Ansızın sızım yakardı en derinden,
Sana her kavuşmam elzem,
Ben bu yangını söndürmem.
Herkesin tek hakkı var,
Hem halime sorsalar anlar, beni yangın paklar.
Kor alır canım ağlar, yetmez binbir ah..
DESSAS
Yunus'tur Benim Adım
Sagopadır Mahlasım..
Dinle
1.Bölüm
Eğer düşman yoksa bil ki savaş olmaz şehvetle dirilen şu zeker kolay solmaz..Kula yataklık edenler dost
sayılamaz..Korku ve dehşete kapılanın kalbi yavaş atmaz..
gürültüyle besLenen kulakta sükut durmaz.Kara sinekler mikrop demek arılar boka konmaz..El yumruğunu
yemeyen yumruğunu balyoz sanar arlanmaz..Zahmet çeken asla bir kişi olmaz..
Ekmek elden su göldense tasaya yer kalmaz..Yabancı görmedikçe köpek delice havlamaz..Yaşama dahil
oldukça sistemlerin aynı kalmaz..Derste kopya çekerek alınan notla bi bok olmaz..Önüne hedefi koymadıkça
amaca tez varılamaz..Hurafelerle yola çıkanlar köprü sonuna ulaşamaz..Akacak olan kan ilelebet damarda
durmaz..Sapına kadar erkek te olsan kadına el kalkmaz.
Nakarat
Gerçek Bana bir adım daha yaklaş
Gaflet Benden bir adım daha geri at.Aman uzak Dur Benden ..
Dessas Ne bu caka bu fiyakalı hal ?
Yolcu yolunda geri gerek hadi yollan..
2.Bölüm
Kilidi kırmadıkça sırrın kapısı açılamaz..Rabbım emri verse inan taş üstünde taş kalmaz..Komutan komut
vermedikçe esas duruş bozuLamaz..Sago bir kere siler adın tadıma karışamaz. Yazı Kağıtta yatılı söz ağızdan
uçar durmaz..
Dilim tutulmadıkça mikrofonum sır tutmaz.ilim kendini biLmektir..Bilmeyenden haLt oLmaz..Yalan söylediysen
yanına kâr kalmaz..
Yalanın ömrü tez biter mumlar yatsı sonuna ışıyamaz..Zahmet etme boştan dolu çıkmaz.Gün gelir bi tatlı sözle yılan
delikten çıkmaz..Beşikten mezara dek bu gemide aynı tayfa kaLmaz..Zel Celal'in kalemi yazar levh-i mahfuz
okunamaz..Zaman hırsızı çok çalar koluna zincir vurulamaz..Aklın Dünya limanına demir atmışsa gemin girdaptan
kurtulmaz..Gözümde Nice ırmak saklı akışı durmaz..
Nakarat
Gerçek Bana bir adım daha yaklaş
Gaflet Benden bir adım daha geri at.Aman uzak Dur Benden ..
Dessas Ne bu caka bu fiyakalı hal ?
Yolcu yolunda geri gerek hadi yollan..
Adım Yunus
Mahlasım Sago
ikincisi kaf Kef
üçüncüsü küheylan
Evliya-ı raP
Arkası yarIn
Arkası Yarın
TEK BAŞINALIĞIN YOLCUSU
(Yo Sago Kaf-Kef Kasvaaa)
Bal saçan dudak ısır Malum çirkeflik kısır
İblis kanıma girmeni üstelerse bilki hile vardır .
Bir aftır ayıba örtü Çirkef koparır gürültü
Binlerce süprüntü ben şahidim ses var yok görüntü.
Sadece bana mahsus bu mapushane
Bengü tütün yanında insan sarılı beyaz kefene .
Hakkım üçtür kulağıma söyle, insan kaç tür ?
Gördüğün halüsilasyonlar seni derinden ürkütür
Günah yalan haram adamın suratına tükürtür
Yanar dağlarının volkanlarını nefsim püskürtür.
Dudaklarım çarpıştıkça meftun yunus gazaplarda
Tahammülüm ayaklar altında izler minik bir karınca.
Rüzgar şiddeti bilmez duvarın ardına saklananlar .
Gam Bağından ayaklarımı kurtar canım feci yanar.
Güneş ışıldadıkça duvarlardan gölgem parlar
Sözlerimin perişan saçlarını kalemim tarar.
Kader Beter zengini duygu hazinem iflas
Diline hakim ol bak sol elimde alyans.
Bir kan pıhtısından oldum yoktur bundan gayrım
bana sorduğunuz saçma soru için hem evet hem hayırım .
Dilsiz şairin dili çözülse kulak duymaz sağırım
Güneşin küstüğü çöllere ben yağmurcasına yağarım .
Hey yabancı yolun yarısı 35 der Sıtkı Tarancı !
Korkarım 5 sene sonra saracak içimi derin sancı.
Sadece bana bak !
Bana yalan söyleceksen önce gözlerinle anlaş !
Ancak bu komplo beni yıkabilir, dayandığım destekler devrilir.
Çirkef ''Kaf-kef'' deme ne olur..
Tek başınalığın yolcusu tek Olur.
Beni Boğmak için bin dereden su getirdiniz Hepsini içtim !
Felekle pençeleştim Anam - babamla helalleştim.
Ve Hiç bilmediğim savaşta içine düşüp cenk ettim.
Harp ettim darbe aldım Hücum ettim affettim.
Bu dağa ilk ben tırmandım Zirvede ciğerimi patlattım.
Üzerime çığlar yağdı, bak ben hala hayattayım
Hiç bir tehdit tenime rüzgar kadar zarar veremedi
Özgürlüğüme çılgınca koşarken görmüş komşum beni
Aklındaki dev ekranda neler gördüğünü anlat bana
Hediyen anahtarı sende olan şu kapalı kutuda.
Akıldır kutunun adı ..
Tadından yenmez cümlelerimin balı.
Seferdeyim üzerimde bulutlar, altımda uçan halı.
Bırak umudun yeniden doğsun
Her yeni gün seni neden boğsun.
Daha önceden yapmadığın hataları yapabilmektenmi korkuyorsun yoksa. ?
Haram ol.
Bu sağnak yağmurun ardından güneşin doğsun
Konuştuğum duvarların dili olsa susmaz asla
Kendini öldürdün ruhunu unuttun son intiharında
Bu gece uykumda göreceğim farklı rüyalar var
Yarın sabahki kalkışımda vereceğim yepyeni bir karar
Kendime hatırlatıp sonra unutturduğum hatıralar
Atacakları bol çamur batacağım çok batak var
Hoşuma gitmedi hayata kattıkları bu sert aroma
Düzelebilmek için başvurduğum her tedavinin sonu koma !
Sadece bana bak !
Bana yalan söyleceksen önce gözlerinle anlaş !
Ancak bu komplo beni yıkabilir, dayandığım destekler devrilir.
Çirkef ''Kaf-kef'' deme ne olur..
Tek başınalığın yolcusu tek olur
BİR KULAÇ DAHA ATSAM KARADAYIM
[ Verse 1 ]
Kalk,kalk,kalk ve beni dinle,
Sana güç verebilirim,
Kafanla dalaştığında sana yardım edebilirim ben,
Beni bilirsin tam otuzluk, üç tanımlı,
Pis sakallı, donuk bakışlı;
İklimi az ılıman, çoğu yağışlı.
Yaşar fani yazlı kışlı,
Onların şahidi kömür gözlü,
Benimkisi âmaydı,
Unutmadıklarımın hepsi güzel birer simaydı,
Sen kendinle çatışmadayken savaş verirken Sago oradaydı,
Taşla kafan çarpıştığında yada kafan taşa yaslandığında;
Anlarsın ki kötü gider iyi gelir,
Zaman sofrandaki en lezzetli mühim yemek,
Azaldıkça aç kalmanın korkusuyla kuruyacaksın,
Bu sebeple yaşlanacaksın,
Çünkü sen de baştan olmak üzere sonlanacaksın,
Trilyon da olsan harcanacaksın,
Savaşı kes barışacaksın,
Kendinle aynalarında birebir anlaşacaksın.
[nakarat]
Bir kulaç daha atsam karadayım,
Ben hiç böyle bir denize dalmadım,
Üzerimde pantolonum artı ayakkabılarım,
Ha gayret!
Bir sene fırtına üzerimde dolunay,
Gün yüzü asmış, dalgalar boyum aşmış,
Nefesime gücü bahşet Mevlâ,
Bir kulaç daha atsam olur evelallah.
[Verse 2]
Benim bahsettiğim o derinlik hiçbir denizde yok,
Benim yumruklarımın içi boş, korkma yakmaz canını.
Allah seni ensen gibi dümdüz etmeden geri dön hemen,
Dünya kızına aşık olmak seni delirtir,
Bu kız izdivaç için ne kötü bir cariyedir.
Ecel aramaz enseler,
Yerine gelmez sarsılan güvenler,
İçine düştüğüm masalsı serüvenlerdir;
Gamzelerime ab-ı hayattan can verenler.
Yüzmekten yorulduğum bu en derin denizdir boğulduğum,
Dörtlüklerim kulacı atar, benim, benim
Dipte vurgunum, moralsizim solgunum,
Yine de kendimi teskin edebilecek bir seviye olgunum,
Pişmanlık asla kaçamayacağın bir canavar,
Elleri bazen öldürür, bazen sertçe yakalar.
Bil ki Sagopa cesaretinin bir kısmını zulada saklar,
Yanan ışıklarımı kapayacak kadar karanlığım var.
[nakarat]
Bir kulaç daha atsam karadayım,
Ben hiç böyle bir denize dalmadım,
Üzerimde pantolonum artı ayakkabılarım,
Ha gayret!
Bir sene fırtına üzerimde dolunay,
Gün yüzü asmış, dalgalar boyum aşmış,
Nefesime gücü bahşet Mevlâ,
Bir kulaç daha atsam olur evelallah.
DÜŞERSEM YANARIM
1.Bölüm
Yine o kirli drum-set lerimin içindeyim,
Ve hayatının en güzel parçasıyım,
Kırıklarının alçısıyım.
Affım olsun hain darba,
Yediğim darbelerle sığındım Rab'ba,
365 gün 52 berbat hafta,
Ağıtlarımla rafta,
En büyük destekler çıkarsızlıktan ötürü lafta,
Ben aklımı dile düşürdüm,
Kapalı kapıdan kafamı çıkarıp kafayı üşüttüm,
Yüzüne okkalı cümleler üfürdüm.
Hey yabancı, ben zaten yıllardır içime dönüktüm,
Parlayan bir alev gibi görünürdüm ama sönüktüm,
Hayat bir bot ve bot çevresi dolu beyaz köpek balığı,
Diptekiler iştahla düşünür tepede duran azığı,
Rüyalarımın öldüğü yerde uyudum ve yine bot battı,
İlk rıhtım ben battım ah tahtım vay bahtım.
Dudaklarım kanayana kadar yapmak istediğim işte bu: Rap,
Benimle ol hep.
Ölmek üzere olan dünyada bir ölümlü yaşar mahlası Kaf-Kef,
Dualarım vesvas'ı hannas'ı eder def.
[nakarat]
İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi.
Kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım.
O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım,
Yov! Gömün burada can naşım,
İç çekmekten düşünmekten ağardı saçım,
Düşersem yanarım.
2.Bölüm
Vicdan bir güneş gibi parladıkça ısınır için,
Geçen vakte "bir zamanlar" adını koyduk niçin?
Çünkü gelen gider makbuludur kısası ziyaretin,
Bana müsade sana rastgelsin, budur hikayemiz.
Takdir buyur, kış bulutların kadar doluyum Rabbım,
Bir ağlasam dolar taşar seller alır bahçem bağım.
Yükseldikçe nefesi kesilir yalnız kalır dev dağın,
Aramadıkça düşman buldum, hasım solum sağım,
Cehennemde soğuk bir gün, boğuk bir adam,
Donuk bir surat, bekle gelir bir gün beklediğin murat,
Bazılarına gül dikenicesine batar rahat,
Nefret edercesine yaşar hayat, buyur mezara yat.
Soğukluk içime hükmedince güneşim buz adası,
Şemine pervane misali Sagonun aşkı,
Sessizliktir içimden geçirdiklerimin sedası,
Duymakta olduğun engin sözler derin denizlerimin dagası.
[nakarat]
İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi.
Kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım.
O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım,
Yov! Gömün burada can naşım,
İç çekmekten düşünmekten ağardı saçım,
Düşersem yanarım.
İKİ TANIK
yoo kits yo yoo kits
1.Bölüm
İki tanık var biri dilimdir, biride dürüst kalemim,
ihanet etmez sözüm kağıda ve halim rabba teslim.
Ölümün sessizliğine eşsiz bir seda ile girdim,
Boğulmaktan korktuğun denizin tahmininden derinim.
Benim kalbim ısrarla cennet kuşatmasında hala,
Ruhum bedeni terke maruz sevap artı günahlarla.
Öncelerimi dışlar sonralarım, aklım firarda,
Güller yare sevgi kanıtı, benim elimde papatya.
İçimden kaba bir ses beni azarlıyor yıpratmakta,
Yağmur betonla sevişirken güneş altın saçmakta.
Kollarım o nankörlerle çetin güreş tutmakta,
Sago gidenlerin gölgelerini koleksiyonuna katmakta.
Sevdirmeye gayret etme kendini, sevilmeye terket,
Uzadıkça kısalan ömre huzur aşısı zerket.
Her adım için on çuvallık külfet, rabbım hayra lutfet,
Zararı belli sonlarından iki gözünü ırak et.
Keşfi bekleyen cümleler içindir bütün çabam,
Kelimelerden kalpler yaptım, kimini deştim acımadan,
Dilini kestiklerim sükut nöbetinde gık çıkarmadan,
Suratsızları kapıdan kovsam girmek ister bacadan.
[nakarat]
Söz ehline itaat et, benim sözüm cevher,
Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var reddim.
İki tanık var; biri dilim bir kalemim,
Olanı biteni sindirdim, yeter bana kendi derdim.
2.Bölüm
Bilirim bensiz dostum, iblis dostu, hannas komşusu
Batırdıkça batırır; derindir vesvas kuyusu.
En tatlı yerinde uykumu basar karabasan kabusu,
Güzel cevapların, vardır elbet hain sorusu.
Kanadı olsa hain kedinin, soyu kururdu serçelerin,
Susuz çölde inci bulsa damla arar gözlerin.
Rüzgar esmez her zamanki gemiye layık,
Bir üfürse yol bulurdu bizim orta direk kayık, bu şarkı bayık!
Çin ipeği giysen dahi senin değerin eşşek kılı,
Gelecek hayranlarındansan aç önüne bir kahve falı,
Hızlı koşan arap atının dört yana savruldu nalı,
Umulmadık zamanda kesti birisi bindiği dalı.
Günahki en güzel kadındır, sizler güzele kanan,
Tabiatın şeytan olacaksa yılan doğursun anan!
Say geriye doğru onu, ileri giden yolcu zaman,
Başkasının ızdırabı ile huzur bulandır mutsuz insan.
[nakarat]
Söz ehline itaat et, benim sözüm cevher,
Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var reddim.
İki tanık var; biri dilim bir kalemim,
Olanı biteni sindirdim, yeter bana kendi derdim.
BİR ÇIKAR YOLUM YOK
1.Bölüm
Etkisindeyim görmüş olduğum şaşkınlıkların,kurtulmalıyım!..dışında kalmalıyım alışkanlıklarımın.
Bana benden haber veren rüyalarımın bir anlamına varmalıyım,bir yoldan çıkışa varmalıyım!..
Yaşadıklarım ve anımsadıklarımdan ibaretim ben.Umursadıklarım sadık olanlar,dışladıklarım özüne bağlı
kalmıyanlar.
Sözüne yalan katan terazi şaşkınlar,farazi malumatları,süpheciliğimin sebebi insanlar yada insan olup insanlık dışı
roller kapanlar.
Rabbime hamd-ü senalar olsun,yazdırıyor ilham kalemi Elhamdülillah,yolundayım ne eyleyim alemi?
İnsanlar komik,onları anlamam için yeter mimik.Tek sahipliğimiz bilmem kaç gram et ve içine sığınan kemik.
Onuda toprak alır elde var ölüm,hüzünlü son bölüm
Nakarat
Yaklaş bana yanmassın!...Yansanda o senin içinde yangın
Şu an akılna düştüm,aklın yolu birdir dedim yürüdüm.
Mevzum nedir anlarsın,arzum sana yalvarsın.
Şu an kendimi gördüm,küçüldükçe küçüldüm. Eyvah!...
2.Bölüm
Şu an beni dinlediğini biliyorum,seni görür gibi oluyorum,analiz ediyor yazıyorum,açımı bulup çiziyorum,gözümü
siliyor yanıyorum,
düşünü biliyor üşüyorum,ama bir çözüme varıyorum,dinle!...
Sınıf arkadaşlarım yazdıklarımı silsin.Hayat bilgisi kitaba sığmaz başkalarına yedirin.Fazla rahattan delirin,gazla!...
Menzilimden gidin,gerçeklerimi bana verin,fıtratınızı gerdirin!...
Heves ve hırs toz misali,maneviyat dev saray.Yaşananlara şahidimiz şems ve ay.Özel hayatlar deşifre olmuş
herşey açık vay vay,!
labaratuvar içinde hangimiz değil yedek kobay.Bende kaçacak ayak yok bu taarruz meydanından,benden
sakın!...
Akın akın birlikler lirik sürer mikrofondan, uyuşmakta can damarlarım,patlayan dikişlerimi yamarım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder